Bu hafta yerli komediden aksiyona, birbirinden iddialı yedi film vizyona girdi. 27 yaşında trajik bir şekilde hayatını kaybeden Grammy ödüllü sanatçı Amy Winehouse'un hayatını anlatan belgesel, haftanın dikkat çeken yapımları arasında yer alıyor. Ünlü müzisyenin otobiyografik anlatımı eşliğinde, en sıkı hayranlarının bile daha önce hiçbir yerde rastlamadığı çok özel arşiv görüntüleri izleyiciyle buluşturacak olan yapım, seyirciyi dramatik yapısıyla derinden etkileyecek.
NİŞANLISI KIRGIN
Belgesel, dünya galası yapılmadan önce Amy Winehouse'un ailesinin birtakım itirazlarına neden olmuştu. Özellikle baba-kız ilişkisinin sevimsiz bir şekilde yansıtılmasından şikayetçi olan ünlü sanatçının babası Mitch Winehouse, belgeselin revize edilmesini talep etti. Bunun üzerine yönetmen, ailenin taleplerini yerine getirerek belgeselde istenilen değişiklikleri yaptı. Amy Wınehouse'un nişanlısı Reg Traviss ise ünlü şarkıcının biyografik filminde yer almadığı için çok kırgın.
Amy, çocukluğundan beri ünlü olmayı hayal ediyordu, tıpkı bu sözlerde anlattığı gibi: "Çok ünlü olmayı hayal ediyorum.
Sahnede olmak istiyorum. Bu tutku, yaşadığım sürece devam edecek (...) Konser biletleri, Batı Yakası ve Broadway şovu biletleri bir çırpıda tükenen bir aktris ve şarkıcı olarak hatırlanmak istiyorum." Bu dediklerinin hepsini fazlasıyla yaptı Amy ve ardında unutulmaz şarkılarını bırakarak veda etti hepimize...
Amy hayatını olduğu gibi şarkı sözlerine aktarmış, ruhunu ve bütün benliğini verip müzik yapmış. En sevdiğim şarkılarından biri 'Back to Black'de geçen şu sözler için bile gidilmesi gereken bir belgesel 'Amy': 'You love blow and I love puff and life is like a pipe' (Sen esmeyi seviyorsun ben esintiyi ve hayat düdük gibi). İyi seyirler....